İLAHİYAT FAKÜLTELERİNİN EĞİTİM ÖĞRETİME KATKILARI VE KALİTEYE YOLCULUK
Author(s)
AŞIKOĞLU, NEVZATKeywords
ilahiyat fakülteleri,ilahiyat vizyonu,ilahiyat misyonu,ilahiyat eğitimitheology faculties,theology vision,theology mission,theology education
Full record
Show full item recordOnline Access
http://dergipark.org.tr/cuifd/issue/4298/255962Abstract
Bu çalışmada İlahiyat Fakültelerinin gelişimi, öğretim hayatımıza katkıları, nasıl daha kaliteli eğitim yapabilecekleri, sahip oldukları bilimsel potansiyel ve imkanlar ile karşılaştıkları güçlükler ve açılımlar konusu üzerine durulmuş, ayrıca ilahiyat Fakültelerinin vizyonu ve misyonu ile ilgili düşünceler dile getirilmiştir. İlahiyat fakültelerinin akademik yapılanmalarına bakıldığında, sadece İslam bilimleri değil din bilimleri, felsefe, psikoloji, sosyoloji vb. bilimlerin de yer aldığı ve programlarda ders olarak okutulduğu görülmektedir. Yani İlahiyat Fakülteleri, öğrencilerini tek yönlü değil çok yönlü yetiştirme gayreti içindedir. İlahiyat Fakültelerinin eğitim ve toplumu aydınlatma görevlerini yerine getirirken karşılaştıkları güçlükler olmakla birlikte, bunları aşabilecek imkanları da bulunmaktadır. Bu fakülteler, mezunlarının hizmet alanlarını dikkate alarak toplumsal değişim ve ihtiyaçlar doğrultusunda kendilerine yeni bir vizyon ve misyon belirlemek durumundadırlar.In this study, we have concentrated on the development of thetheology faculties in Turkey, especially on their contributions to educationand teaching, how they can carry out an education of better quality, theirscientific potentials and possibilities and difficulties they may face. In addition, some views about the vision and mission of the theology facultieshave been expressed.When we look at the academic structure of the theology faculties, wesee that not only Islamic sciences but also religious sciences, philosophy,psychology, sociology etc. are taking place in the curriculum as courses toteach. That is, these faculties have been trying to improve the quality of theirstudents not only from one angle but from many angles. Although there aresome hardships faced by these faculties while fulfilling their education andenlightening mission, they have also possibilities to overcome thesedifficulties. These faculties are now in the situation of determining a newvision and mission for themselves in line with social changes and needs ofthe individual and society taking the service fields of their graduates intoconsideration.
Date
2005-06-15Type
info:eu-repo/semantics/articleIdentifier
oai:dergipark.org.tr:article/255962http://dergipark.org.tr/cuifd/issue/4298/255962
Collections
Related items
Showing items related by title, author, creator and subject.
-
The Effects of Globalization on Society and Individual Life and Religious EducationKORKMAZ, Mehmet; ; KIRGIZİSTAN-TÜRKİYE MANAS ÜNİVERSİTESİ, İLAHİYAT FAKÜLTESİ; Osmanoğlu, Cemil; ; ERCİYES ÜNİVERSİTESİ, İLAHİYAT FAKÜLTESİ (Kyrgyz-Turkish Manas UniversityKırgızistan Türkiye Manas Üniversitesi, 2019-02-22)Globalization can be explained as the globalization of the world as a global village, the reduction of time and space constraints, the increase of social and cultural similarities, the unification of reactions and lifestyles. Some people start this process with the geographical discoveries. The others start with the technological tools that emerged in the near future. Cinema, Television, internet, mobile phone etc. developments has accelerated this process further. All of these technological tools offer various possibilities, but also bring with them huge threats and dangers. As a matter of fact, globalization spreads Western culture or American culture, behavior patterns and lifestyle to the whole world. The same kind of behavior and lifestyles are exported all over the world with technological tools. They change the structures of family life, human relationships, and values of traditional societies. Therefore, both society and individuals have difficulty in adapting to this new situation in many respects and have deep crises. Some argue that globalization and the means and opportunities that it brings can be avoided in order to get rid of these problems. However, this means to surrender to the globalized world from the beginning. At this point, what needs to be done is to provide individuals with the necessary mental knowledge, skills, moral attitudes, values and behaviors to survive in the face of globalization. In this paper, it will focus on the threats of globalization to the life of the individual and society, and to make some basics on how to provide training for individuals in order to overcome them.
-
The Relationship Between Religious Education and Philosophy of Religion Under The General Objectives of Education in Theology Faculties As The Institutions for Training TeachersALTAŞ, Nurullah; ; MARMARA ÜNİVERSİTESİ, İLAHİYAT FAKÜLTESİ; BÜYÜK, Celal; ; ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ, İLAHİYAT FAKÜLTESİ (Din Felsefesi Derneği, 2018-12-30)Today, in the light ofrevelation, reason and science, it is an undeniable fact that there is a needfor restructuring to put forward the dynamic aspect of Islam. The Faculties ofDivinity / Faculty of Islamic Sciences, which are considered as a religiousinstitution that is expected to strive for this to happen, need anunderstanding and competence to read the age. Individually, human beingsare confronted with fundamental existential questions since they begin torecognize themselves. The answers and interpretations of the religion in thisregard must be given from a different perspective and appropriately in thefamily at home and in the school by the teacher. As it is known, the student isfaced with the most basic debates and answers on those issues philosophy ofreligion courses. The course aims to make efforts to educate students who canthink critically, produce knowledge, use them functionally in their life, solveproblems, realize their responsibilities and be compatible with theenvironment. On the other hand theobjectives of the new religious education program in Turkey  are educate students whose features arequestioning, capable of choice, open to new information, researching thereligious sources and review the scientific data, abiding faith. Religiouseducation, while trying to help students to make sense of life, also guidesthem through rational principles of their communication with Ultimate Being. Inthis respect, it can be said that the aims of philosophy of religion coursetaught in the Faculties of Theology coincide with the aims of the religiouseducation course. In this study, firstly the function and necessity ofthe philosophy of religion courses , its relationship with religious educationwill be discussed, and then it will be questioned whether the teaching ofphilosophy of religion has a contribution to the program of the institutionsproviding religious education at the university level. Again, the answer to thequestion of what kind of contributions the graduates of higher religiouseducation have to their professional life will be sought.    
-
Zihinsel Engelli Kaynaştırma Öğrencilerine Yönelik Din Eğitimi: Yarı Deneysel Bir Çalışma-Destek Eğitim OdasıKarasu, Teceli; ; MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ, İLAHİYAT FAKÜLTESİ; Şimşek, Eyup; ; ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ, İLAHİYAT FAKÜLTESİ (Cumhuriyet Üniversitesi, İlahiyat FakültesiCumhuriyet University, Faculty of Theology, 2018-12-15)Ülkemizde hafif düzey zihinsel engelli öğrenciler kaynaştırma yolu ile genel eğitim sınıflarında eğitim görmektedirler. İhtiyaca binaen bu öğrenciler için Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı (BEP) hazırlanmaktadır. BEP’in zihinsel engelli öğrencilerin din eğitimlerine etkisi henüz yeterince tartışılmamıştır. Bu araştırmanın amacı, BEP’in zihinsel engelli öğrencilerin din eğitimi başarılarına etkisini ve bu öğrencilerin dini öğrenme düzeylerini incelemektir. Bu amaçla, ilkokul 4. sınıfta okuyan 6 hafif düzey zihinsel engelli kaynaştırma öğrencisine genel eğitim sınıfında verilen din eğitimine ek olarak, destek eğitim odasında bir eğitim ve öğretim yılı boyunca haftada 2’şer saat eğitim yapılmıştır. Yarı deneysel olarak tasarlanan çalışma, tek denekli çoklu başlama modeline göre düzenlenmiştir. Eğitim süreci; Başarı Testi, Öğretmen Gözlem Formu ve Öz Değerlendirme Formuna dayanan ön test, son test ve kalıcılık testleri ile değerlendirilmiştir. Neticede BEP’in zihinsel engelli kaynaştırma öğrencilerinin (ZEKÖ) din eğitimi başarılarını olumlu etkilediği görülmüştür. Bu çerçevede öğrencilerin toplumdan özellikle de akranlarından etkilendiği, zaman verildiğinde dini bilgiyi yapılandırdıkları, normal bireylerin dini davranışlarını anlamlandırdıkları, daha duygusal oldukları, günlük yaşamda kullanılmayan dini bilgileri unuttukları, başardıkça öz güven ve öz saygılarının arttığı ve değerleri içselleştirebildikleri tespit edilmiştir. Özetİnsanlar yaratılışları itibariyle birbirinden farklılık gösterirler. Bu farklılık engelli olarak nitelendirilen insanlarda daha fazladır. Bireysel özellikleri ve eğitim yeterlilikleri açısından akranlarından ciddi derece farklılık gösteren ve bundan dolayı oynaması gereken rolleri oynamakta sıkıntı çeken engelli bireyler birkaç grupta değerlendirilir. Bu gruplardan biri zihinsel engellilerdir. Zihinsel engelliler normal bireyler gibi çeşitli haklara sahiptirler. Bu haklardan biri de eğitim hakkıdır. Ulusal ve uluslararası yasalar zihinsel yetersizliği olan bireylerin söz konusu bu eğitim haklarını güvence altına almıştır. Benzer şekilde İslam dini ve onun en iyi uygulayıcısı Hz. Muhammed de zihinsel engellilerin dilenci kitlelerine dönüşmelerine ya da evlere tecrid edilmelerine rıza göstermemiş bilakis onları toplumla bütünleştirmeye çalışmıştır. İslam’a göre zihinsel yetersizliği olan bireyler “eda ehliyetine” sahip olmasalar bile “hak ehliyetine” sahiptirler. Bu hak, onların normal bireyler gibi ancak farklılıklarını dikkate alan bir eğitim almalarını gerekli kılmaktadır. Zira zihinsel engelli öğrenciler öğrenme özellikleri itibariyle akranlarından faklılaştıklarından normal öğrenciler için düzenlenen eğitim öğretim etkinliklerinden yeterince faydalanamamaktadırlar. Bu yüzden zihinsel engellilerin başarılı olmaları ve bağımlı olmadan toplumla yaşamaları için bu öğrenciler özel eğitime ihtiyaç duymaktadırlar. Son yıllarda dünyada olduğu gibi ülkemizde de özel eğitime gereksinim duyan zihinsel engelliler için “en az kısıtlanmış eğitim ortamı” ilkesi dikkate alınarak akranları ile birlikte eğitim almalarını öngören bir yaklaşım benimsenmektedir. Bu yaklaşım tüm eğitim kademelerinde uygulanmaya çalışılmaktadır. Rehberlik ve Araştırma Merkezinde yapılan tanı ve değerlendirmelere bağlı olarak Zihinsel engelli öğrencilerin büyük bir kısmı normal okullara yerleştirilmektedirler. Bu öğrenciler, diğer dersler gibi Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini normal öğrenciler ile birlikte almaktadırlar. Bununla birlikte öğrenmelerine bağlı olarak destek eğitim odasında 1-3 kişi olarak ayrı eğitim alma hakları da bulunmaktadır. Tanıları Rehberlik ve Araştırma Merkezlerince yapılan bu öğrencilerin eğitiminde gerekli öğretimsel uyarlamalar öğrencilerin eğitiminde temel rol oynayan öğretmence yapılmaktadır. Özel eğitime gereksinim duyan söz konusu zihinsel engelli kaynaştırma öğrencilerin eğitiminde önemli unsurlardan biri de bireyselleştirilmiş eğitim programıdır. Bu program öğrenci eğitimine katkısı olabilecek tüm paydaşların işbirliği ve ortak kararı ile hazırlanmaktadır. Öğrencinin öğrenme öğretme etkinliklerine katılma durumu, destek eğitim odasında alacağı eğitimin miktarı ve niteliği bu programı çerçevesinde yapılmaktadır.Kaynaştırma yolu ile eğitim alan zihinsel engelli öğrencilerin eğitiminde en önemli derslerden biri Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersidir. Çünkü bu ders öğrencinin sosyalleşmesinde ve bağımsız olarak hayatını sürdürmesinde ciddi katkılar sağlama potansiyeline sahiptir. Ancak kaynaştırma yolu ile yapılan din eğitiminin niteliğini bilimsel düzeyde araştıran sınırlı sayıda çalışma mevcuttur. Dahası bu çalışmalar içerisinde yarı deneysel olarak uygulamalı yapılana şuana değin rastlamamıştır. Bu çalışma zihinsel engelli öğrencilere yönelik kaynaştırma yolu ile yapılan eğitimin niteliğini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Bu temel amaç doğrultusunda bireyselleştirilmiş eğitim programına bağlı olarak destek eğitim odasında yapılan din eğitiminin öğrencinin başarısına katkısını belirlemeyi hedeflemektedir. Ayrıca zihinsel engellilerin din öğrenmelerine yönelik zihinsel becerilerini nasıl kullandıklarına dair çıkarsamalar yapmayı mümkün kılmaktadır. Çalışmanın amacına bağlı olarak 2015- 2016 eğitim öğretim yılı boyunca ilkokul 4. Sınıf öğrencisi 6 zihinsel engelli kaynaştırma öğrencisi ile eğitim yapılmıştır. Yarı deneysel olarak tasarlanan çalışma, tek denekli çoklu başlama modeline göre düzenlenmiştir. Eğitim süreci başka bir ifade ile zihinsel engelli öğrencilerin dini öğrenmelerine yönelik gelişimleri; Başarı Testi, Öğretmen Gözlem Formu ve Öz Değerlendirme Formuna dayanan ön test, son test ve kalıcılık testleri ile değerlendirilmiştir Çalışmanın bulguları; İnanç, İbadet, Hz. Muhammed, Kur’an ve Yorumu, Ahlak, Din ve Kültür öğrenme alanlarına göre tasnif edilmiştir. Tüm öğrenme alanlarında öğrencilerin son test başarı puanları ön test başarı puanlarından yüksek bulunmuştur. Bu durum bireyselleştirilmiş eğitim planına dayalı destek eğitim odasında yapılan din eğitimin öğrencinin başarısına olumlu katkı sağladığını göstermektedir. Kalıcılık testi sonuçlarının ise son test sonuçlarına yakın olması ise öğrencilerin edindikleri kazanımları kısa sürede kaybetmedikleri şeklinde yorumlanabilir. Ayrıca öğrencilerin toplumdan özellikle de akranlarından etkilendiği, zaman verildiğinde dini bilgiyi yapılandırdıkları, normal bireylerin dini davranışlarını anlamlandırdıkları, daha duygusal oldukları, günlük yaşamda kullanılmayan dini bilgileri unuttukları, başardıkça öz güven ve öz saygılarının arttığı ve değerleri içselleştirebildikleri tespit edilmiştir. Bu sonuçlara bağlı olarak aşağıdaki öneriler geliştirilmiştir.Destek Eğitim Odaları işlevli hale getirilerek, bu odalarda konunun mahiyetine ve hedeflerine bağlı olarak bireysel ya da grup şeklinde, BEP’e dayalı din eğitimi yapılmaya özel önem verilmelidir.Din eğitiminde ZEKÖ’lerin performansları dikkate alınarak, normal yaşamlarına katkılarına göre dinin ilgili boyutuna ağırlık verilmeli ve bu süreçte tutarlı ve sabırlı olunmalıdır.ZEKÖ’ler farklı öğrenme ve algılama düzeyine ve yaşamın her aşamasında farklı gelişimsel özelliklere sahip olduklarından, onlara yönelik din eğitimi, ilgi ve meraklarından hareketle mevcut kapasitelerini doğru kullanabilmelerini öncelemelidir.ZEKÖ’ler dinin bilgi boyutundan ziyade duygu boyutundan etkilendikleri için onlara yönelik din eğitimi akademik, literal ya da doktriner olmaktan ziyade onların his ve duygularına hitap eden yaşama dönük olmalıdır.Farklı çalışma grubu öğrencileri ile benzer çalışmalar yapılarak konu ile ilgili varılan sonuçlar karşılaştırmalı olarak yorumlanmalıdır.